Bu yazımda, ileride yazılıcak Dark Souls hikayelerinin daha anlaşılabilir olabilmesi için genel bir giriş yapacağım. Evrenin temellerinden bahsedeceğim.
Varoluş
Üst ve Alt olmak üzere iki düzlem vardı. Üst düzlemde sonsuzluktan beri var olan ejderhalar yaşardı. Bu düzlemi gri olarak düşünebilirsiniz. Ne yaşayan, ne de ölen vardı. Ne ilerleyen, ne de gerileyen. Alt düzlem ise hiçlik. Alt düzleme ateş gelir ve ışığı ile hiçliğin sonsuz karanlığında saklanan yaratıkları (devleri) açığa çıkarttı. Bu yaratıklar merakla ateşi incelemeye gittiler ve ateşin gücünü fark ettiler. Aralarından Dört dev ateşin gücünü sahiplendi ve bu güç ile şekillendiler.
Nito ölümü somutlaştırdı

Izalith cadısı yaşamı temsil etti
Lord Gwyn ışığın temsilcisi ve öncüsü oldu
Pygmy ışığını, karanlık ruhunu gizli tuttu
Denge Değişimi
Ateşin gücünün üst düzlemdeki yaşamdan daha güçlü olduğunu düşünen Lord Gwyn, Yeryüzünün ejderhalardan alınması için savaş başlatır. Ölümsüz ejderhalarla savaşta bir çok cesur şövalye öldü. Lord Gwyn ve ordusunun kaybı sayılarla ölçülemez hale geldi. Savaşın sonucu, ölümsüzlüğü sağlayan taştan pulları olmayan Seath’in ihanetiyle değişti. Dışlanmış bir ejderha olan Pulsuz Seath, Lord Gwyn’e ejderhaların taktiklerini ve zayıflıklarını anlattı. Taştan pullarla kaplı olan ejderhaların zayıflığının şimşek olduğunu gösterdi.

Ateş Çağının Başlangıcı

Lord Gwyn ve ordusu, ejderhalara şimşekler yağdırdı. Nito, açığa çıkmış derilerine hastalık saldı. Son olarak, Izalith cadısı ve takipçileri yaşlı ağaçlara, ejderha yuvalarını ateş büyüsüyle yaktılar. Sonsuz ejderhaların sonu gelmişti. Ve ateş çağı başlamıştı.


Yeni Hayat, Yeni Başlangıçlar
Savaştan sonra Seath’e üç ödül verildi. Gwyn’in Lord ruhundan bir parça, Gwyn’nin krallığında düklük ve ölümsüzlük üzerinde çalışabilmesi için bir araştırma fakültesi. Ejderhalar varken asla sahip olamayacağı yetkiler. Ateş çağında insanlık büyümeye başlar. Bu sırada devler ise krallar, hatta tapınılabilen tanrılar hale geldiler. Küllerin üzerine yeni şehirler kuruldu. Başkenti herkes Lordran olarak görür. Anor Londo güneşe yakın inşa edilir. (Elfçe bilenler anlamıştır. Londo latince ipucunu verip kaçayım). Bu şehirlerin etrafında da küçük kasabalar oluşmuştur.

